ELEKTRİK ÜRETİMİNDE KAMU PAYININ
AZALMASININ EKONOMİYE VE KURUM MALİYESİNE OLUMSUZ ETKİLERİ.
Makine Yüksek Mühendisi Ahmet YALVAÇ
EÜAŞ Genel Müdürlüğü Termik Santralar İşletme ve Bakım
Dairesi Başkanı Elemanı
(ESM) Enerji, Sanayi, Maden Kamu Emekçileri Sendikası
İşyeri Yürütme Kurulu Başkanı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı
santrallerin suya veya kömür gibi yerli kaynaklara dayalı olmasından
Türkiye’nin ödemeler dengesine olumsuz bir etkileri yoktur.
1997’den itibaren sözde enerji açığını
bahane ederek yerden mantar çıkar gibi her geçen gün sayıları artan doğalgazla
çalışan santrallere yönelinmesi enerji üretiminde dışa bağımlı hale gelmemize
neden olmuştur. Doğalgazın elektrik üretimindeki payı 2001 yılında %37 iken, bu
rakam 2004’te %41’e yükselmiştir. 2005 değerleri elimizde olmadığından oran
olarak bir şey söyleyemiyorum. Ama %41’den daha yüksek olduğuna inanıyorum.
Şimdi yıl 2006 ve bu oran muhtemelen %50’nin üzerine çıkmıştır.
Türkiye’nin ödemeler dengesi ve cari
işlem açığının rekor seviyede açık vermesinde elektrik üretiminde doğalgaza
yönelinmiş olmasının büyük bir rolü vardır.
Kömür santrallerinin iyi
çalıştırılmayarak bir enerji açığının yaratılması ve doğalgazlı santrallere
yönelinmesi bir senaryo neticesinde olmuştur. Bu senaryoda Türkiye’nin ihtiyacının üzerinde alımı taahhüt
edilen doğalgaza sarf yeri bulmak maksadıyla hazırlanmıştır.
Biz santrallerde üretilen elektriği
depolayamadığımızdan ÜRETİM=TÜKETİM dengesini sağlamak zorundayız. Şu anda Kamunun
elindeki santrallerle özel kesim
santrallerinin güçlerini topladığımızda Türkiye’nin ihtiyacının üzerinde bir
kapasite ortaya çıkıyor. Bu durumda üretim tüketim dengesini sağlamak açısından
özel kesim tam kapasite ile çalıştırılırken Bakanlık kendi santrallerinin ya
üretimini azaltmakta yada santralleri durdurmaktadır. Üstelik kapasite
fazlalığı olduğu halde enerji açığı var gerekçesiyle bu defasında da NÜKLEER
SANTRALLER’in kurulması için yine bir başka senaryo hazırlanmaktadır.
Elektrik üretiminde Kamu payının
sürekli azalması Elektrik Kurumu’nun
Gelirinin
sürekli azaltmasına neden olmaktadır.
Türkiye Elektrik Kurumu TEK’in önce
TEAŞ ve TEDAŞ diye 2 Genel Müdürlüğe bölünmesi, bilahare TEDAŞ’ında EÜAŞ, TEİAŞ
ve TETAŞ diye müstakil 3 Genel Müdürlüğe bölünmesi IMF’nin önerileri
doğrultusunda olmuş bunun içinde Türkiye borçlandırılmıştır. Yeniden yapılanma
adı altında bölünüp parçalanma masrafları artırdığı gibi elektrik birim
fiyatlarını da yükseltmiştir. Önceden %18 KDV ödenirken şimdi 4x18= %72
olmuştur. Buradan görüldüğü gibi sadece KDV artışı bile elektrik birim
fiyatlarını önemli ölçüde artırmaktadır.
1997-1998-1999-2000 Yılları arası
yanlış Enerji politikalarının kuruma 4 yıllık faturası 20 milyar ABD Dolarıdır.
Ve bu kayıp her yıl minimum 2,5 milyar ABD Doları artmaktadır: 5-6-7 Aralık
2001 Elektrik Mühendisleri Odası III. Ulusal Enerji Sempozyumu kitabı sayfa
227-222 Ahmet YALVAÇ aynı makalede Kamu’nun ÜRETTİĞİ ELEKTRİĞİN BİRİM FİYATI
1,64 cent/kwh.iken özel kesiminin ürettiği elektriğin birim fiyatı 6,354
cent/kwh.Kamu ürettiğine göre 3,86 kat daha pahalı. Bu rakam özelleştirmenin
gerekçelerine ve amacına aykırı olduğu
gibi aslında ekonominin de çöküş hikayesidir.
Kamunun elindeki santrallerin kapasiteleri
göz önünde bulundurulduğunda Kurumun parasal kaybı 2.812 623 204 ABD Doları/ 1
yıl dır. Yer darlığı nedeniyle detayları veremiyorum.
Elektrik birim fiyatlarını
%50ucuzlatmak mümkün. Bu işe Kamu santrallerinin bakımını iyi yapmak ve tam
kapasite çalıştırmakla mümkündür. O zaman Kamu santrallerinin Türkiye toplam
tüketiminin %80-85’ini karşılaması mümkün. O zaman özel kemsin Türkiye toplam
tüketimindeki payı %15-20’ye düşer.
Elektrik birim fiyatı sanayide üretim
maliyetlerini etkileyen önemli bir faktördür. Elektriğin %50 ucuzlatılması Türk
sanayi ürünlerinin Dünya pazarlarında rekabet edebilme şansını önemli ölçüde
artırır. Türkiye’ye önemli miktarda döviz girer. Vatandaşın ve esnafın yükünü
azaltacağından tasarruf edeceği paraları diğer alanlarda harcayacağından
piyasaların canlanmasına neden olacaktır.
Yukarda Elektrik Kurumunu’nun üretmesi
gereken elektriği üretmediği için yıllık parasal kayıbının 2.812.623 2004 ABD
Doları olduğunu söylemiştik. Bu rakamın Türkiye’ye getirisi yine yukarda
verdiğim örneklerle 8-10 milyar ABD Doları yapar.
Bu itibarla Kamu santrallerinin bakımlı
ve tam kapasite ile çalışması ekonomide düze çıkmamız için şart.
Termik santrallerdeki verim %75 iken Türkiye’deki
santraller %62-63 verimle çalışmaktadır.Yani %12-13 daha az verimle
çalışmaktadır. Ne var ki Bakanlık santrallerinin sorunlarının ne şekilde
çözülebileceği, Dünya standartlarının üzerine nasıl çıkılabileceği hususundaki bilimsel
çalışmalara maalesef destek vermiyor. Bu bilgi ve belgeler silsile yoluyla
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna kadar intikal ettirilmiş olup, herhangi
bir işlem yapılmadığı gibi bir cevap da verilmemiştir. Bu bilgi ve belgelerinde
dökümü Elektrik Mühendisleri Odasının III.Ulusal Enerji Sempozyumu kitabında
kaynakçada vardır. Ahmet YALVAÇ 222-227.
Başta Yatağan Termik Santrallinde olmak üzere diğer
kömür santrallerinde meydana gelen hava kirliliğini de teknik olarak önlemek
mümkün.
Buradan da anlıyoruz ki Bakanlık üretim sorunlarının
çözülmesini, elektrik birim fiyatlarının düşürülmesini istemiyor. Ne bana nede
benim gibi işlerin düzelmesini isteyen uzman profesörlere destek vermiyor.
Bende bu durum üzerine bu bilgileri toplumla paylaşmaya karar verdim. Bu
kapsamda yazılar yazıyorum. Sivil toplum örgütlerinde konferanslar veriyorum.
Biz Avrupa birliğine girmek için
yalvarırken, kurtuluşu ABD’nin kuyruğunu yakalamakta görürken oralarda
santrallerin sorunlarının nasıl çözüldüğü, nasıl iyi işletildiği hususundaki
bilgi ve tecrübelerden maalesef yararlanmak istemiyoruz.
ELEKTRİK ÜRETİMİNDE KAMUNUN PAYINDA
NEREDEN NEREYE GELDİK.
Kamu
santrallerinin Türkiye üretimindeki payı 2000 yılında %59,19 iken, 2004 yılında
%45,13’e gerilemiştir.
Termik güç esas alındığında Kamu
santrallerinin payı 2000 yılında %36,959 iken 2004 yılında %18,14’e
gerilemiştir.
KAMU SANTRALLERİNİN KURULU GÜCÜ NE
KADAR
TEİAŞ’ın hazırladığı 2001 yılı işletme
faaliyet raporu göz önüne alındığında Elektrik Üretim A.Ş. EÜAŞ’ta termik
toplam kurulu güç 10.951.025 kwh.Yıllık üretim kapasitesi 70 400 GWH/yıl=70.400.000.000
kwh/Yıl Sayfa 123.Sayfa 128’de hidrolik kurulu güç:
10.106.728 kwh.Yıllık üretim kapasitesi
35.237.GWh/yıl=35.237.000.000 kwh/yıl
Burada dikkat edilecek olursa termik
toplam kapasite, hidrolik toplam kapasiteden biraz fazla. Ama yıllık üretim
kapasitesi göz önünde bulundurulduğunda hidrolik kapasite termik kapasitenin
yarısı kadar. İklim şartlarının kurak geçeceği de göz önünde bulundurularak
yarı kapasite alınmış. Bu minimum bir durum.
Yağışın iyi olduğu yıllarda daha fazla
enerji elde edilmesi mümkün.
2005 Yılında AFŞİN-ELBİSTAN B.Santrali
de devreye girdiğinden termik kapasitede bir yükselme olmuştur.
4x360 MW=1440MW bunu da 1400 MW olarak
alırsak, 1 yılda elde edilmesi gereken enerji şöyle olur:
1400(MW).6500/(h/yıl) .1000/1(kw/mw)
=9.100.000.000(kwh/yıl)
Buna göre termik toplam kapasite
70.400.000.000(kwh/yıl)+9.100.000.000(kwh/yıl)
=79.100.000.000(kwh/yıl)
Demek ki Kamu santrallerinin toplam
üretim kapasitesi termik hidrolik
79.100.000.000(kwh/yıl)+35.237.000.000(kwh/yıl)
=114.337.100.000(kwh/yıl)
TOPLAMSAL PARASAL KAYIP
(1997-1998-1999-2000) için:
20.000.000.000 ABD Doları
2001-2002-2003-2004-2005 için
5x2.812.623 204 milyar ABD Doları
=14.063.116 Milyar ABD Dolar
TOPLAM
34.063 Milyar ABD doları
Bu rakam sadece Kurumun uğradığı
parasal kayıp. Eğer Kamu santralleri bakımlı ve tam kapasite ile çalışmış
olsaydı., elektrik birim fiyatları %50 ucuzlatılmış olsaydı 34.063 milyar ABD
Doları Türkiye’nin ödemeler dengesinde katkı sağladığı gibi ihracatın artması
iç piyasanın canlanması……….vs. gibi katma değerlerde hesaba katılırsa toplam
katkı 60-70 milyar ABD Dolarını bulur.
Saygılarımla.
Ahmet
YALVAÇ
Makine
Yük. Müh.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder